GelişimErzurumYazı

ERZURUM’DA İLK MODERN TİYATROLAR: KAZIM KARABEKİR’İN “İBRET EVİ”

Modern Türk Tiyatrosunun başlangıcı 1860’larda, Şair Evlenmesi iledir. Bununla birlikte bu tiyatro anlayışının İstanbul dışındaki kentlere yayılması çok uzun sürmemiştir. Bugün itibariyle, elimizde olan belgeler sayesinde 1860’dan sadece 60 yıl sonra (1919) modern tiyatro örneklerinin Erzurum’da da sergilendiği belgelenmiştir. Dahası belgelenen bu tiyatro örneklerinin çok öncesinde de Erzurum’da modern tiyatroya ait çok çeşitli örneklerin olduğu, kentte çeşitli tiyatro oyunlarının sahnelendiği tahmin edilebilmektedir. Bu tahmini güçlü kılan unsur Kazım Karabekir’in “İbret Evi / Yurdu / Yeri” adlı tiyatro grubunu kurarken Erzurum halkının (şark) gerçekte tiyatroya ilişkin çirkin - olumsuz bir algıya sahip olduğunu aktardığı bilgidir. Kazım Karabekir tiyatro grubunun adının neden “İbret Yeri” olduğunu açıkladığı yerde şunları söyler: “Şark’ta tiyatro adı çok çirkin sahneleriyle halkta bir tiksinme hâsıl ediyordu. İstiklâl Harbi gibi mukaddes ve pek nazik bir zamanda tiyatro adıyla bir iş yapmaklığım hoş görülmeyecekti. (Hazırlanan oyunlara) “İbret” ve tiyatroya da “İbret Yeri” adını buldum, bu adlar iyi karşılandı”. (2015: 28). Erzurum halkının o dönemki tiyatro algısını açık eden bu notlar halkın tiyatroya ilişkin deneyiminin bir göstergesidir. Bir başka deyişle, Erzurum halkı daha önce kendi değer yargılarına uymayan bir takım modern tiyatro oyunlarına tanıklık etmiştir ki, ancak bu sayede tiyatroya ilişkin böylesi olumsuz bir algıya sahip olabilmiştir. Dolayısıyla, bir toplumda toplumsal bir algının oluşması uzun yıllar alacağından, Erzurum’un modern tiyatroyla tanışıklığının 1919’dan çok daha öncelere ait olduğunu öne sürmekte bir beis olmayacaktır.

Bu güçlü tahmine karşın, yine de tarihi verileri ölçüt alarak şu çıkarımı yapmak doğru ve yerinde olacaktır: Erzurum’da ilk modern tiyatrolar Kazım Karabekir Paşa’nın kurmuş olduğu İbret Yeri Tiyatrosu ile çeşitli mektep tiyatrolarıdır. Bir başka deyişle, modern tiyatronun Erzurum’da ilk kez kurumsal olarak, gerçek anlamda varlık göstermesi Kazım Karabekir Paşa ve çeşitli okullar sayesindedir.

Tiyatronun oldukça aktif olarak kullanıldığı o dönemdeki modern tiyatro örneklerinin tamamına yakını halkın milli duygu ve heyecanlarını diri tutacak, milli mücadeleyle ilgili halkı bilgilendirecek tarihi - kahramanlık oyunlarıdır (Aslan, 2019: 2563-2591). Belli amaçlar doğrultusunda tiyatronun araçsallaştırıldığı bu dönemin örgütlü – kurumsal en güçlü tiyatro grubu İbret Evi’dir. Eylül 1919 tarihli Albayrak gazetesinde şu habere yer verilir: “Gençler tarafından milli ve mefkûrevi eserler temsil edilmek üzere bir (İbret Yurdu) tesis edilmiştir. İctimâî ve terbiyevî tesiri pek büyük olan bu müesseseyi hürmetle karşılar ve muvaffakıyetler temenni eyleriz” (Albayrak, 2012:45; Albayrak, 335: [24]2). Bununla birlikte İbret Evi’nin resmi açılışı Ocak 1920’de yapılmış, bu tiyatro grubunun ilk temsili “Erzurum’da Ermeni Faciaları isimli dram” olmuştur. “İbret Evi”nin Küşâdı..” başlıklı haberde, “Geçen cuma günü küşâd-ı resmi icra edilen” İbret Evi’nde sahnelenen oyuna binlerce kişinin geldiği, tiyatro binası haline getirilen Millet Bahçesi Gazinosunun oyun saatinden çok önce dolduğu, bir çok kişinin ise yer bulamadığı için geri gittiği bilgisi verilir (Albayrak, 2012:169; Albayrak, 336: [63]2).

Kazım Karabekir Paşa tarafından halkı milli mücadele konusunda bilgilendirmek ve çeşitli konularda eğitsel amaçlı olarak kurulan bu tiyatro için Erzurum Millet Bahçesi’nde atıl vaziyette bulunan gazino tiyatro binası haline getirtilmiştir. Gazinonun içine bir sahne yerleştirilmiş, etrafına localar, orta yerine de sıralar konulmuştur. “Burada rol alan aktör ve artistler ordu subayları arasından seçiliyor ve temsiller ücretsiz veriliyordu. (...) Sahnenin arka tarafına aktif makinalı tüfek yerleştirilmişti. Oyunun gereğine göre, manevra fişeğiyle atış yapılıyor ve kulis arasında kurusıkı fişeklerle, tüfek ve tabancalarla savaş sahneleri canlandırılıyordu” (Küçükuğurlu, 2008: 284-286). Bu arada Kazım Karabekir’in oyunların yazılmasından sahnelenmesine kadar her şeyle ilgilendiği, bunun için Kolordu’daki subaylardan bir grup oluşturup oyun metinlerini o subaylara yazdırttığı da önemli bilgiler arasındadır (Aslan, 2019: 2571). Oyun içeriklerini nasıl oluşturduğuna ilişkin ise şu bilgiyi verir: “Esasen hazırlattığım piyesler hep tarihi ve geçmekte olan hadiselerin resmi raporlarından çıkarılmış birer akisleriydi” (Karabekir, 2015: 28). Kazım Karabekir’in tiyatro anılarına ilişkin şu anekdotu da, yine o dönem Erzurum’unun (şark) tiyatroya bakış açısını göstermesi açısından önemlidir.

“Bir gün Erzurum’un tanınmış din adamlarını evime yemeğe davet ettim. Sonra da İbret Yeri’ne götürdüm. Yolda birkaçı savuşmuş fakat yanımdakiler Müftü de dâhil olduğu halde locamda yer aldık. Öğütlerim ve beden terbiyesini seyrettiler. Temsile sıra gelince canları sıkıldı ve sahneye bakmamayı tercih ettiler. Fakat işittikleri sözler gözlerini ara sıra sahneye çekti ve en sonra oradan ayıramaz oldular. Bir aralık hüngür hüngür ağlamaya başladılar... Temsil bittikten sonra ellerime sarılarak: -

Hakikaten ibret yeriymiş. Biz şimdiye kadar fena işittiğimiz tiyatro sandık idi. Çok teşekkür ederiz, herkesin görüp ibret alması gereken bir müessese açtınız… Diye bana hayır dualar ettiler… Hakikaten de günden güne rağbet arttı. O kadar ki sonraları ufak bir ücret koymak zaruretini bile duyduk”. (Karabekir, 2015: 28)

Kazım Karabekir Günlükler’inde İbret Evi’inde oynan oyunlardan da bahseder (2009: 622-662). Erzurum’da Ermeni Faciaları isimli ilk oyunda Ermeni katillerinin Erzurum halkına yaptıkları mezalim ile imdada yetişen Türk ordusunun Erzurum’u kurtarması canlandırılırken, ikinci oyun olan Palikaryalar 29 Ocak 1920’de sahnelenir. İbret Evi’nde sahnelenen üçüncü oyun ise Casus’tur. Daha önce (9 Eylül 1919) Sanayi Gürbüzler Okulunda da sahnelenen beş perdelik bu oyun (Karabekir, 2009: 623) Balkan Savaşı olmadan önce Edirne’de geçen olayları konu alırken oyunun iki gün üst üste oynandığı bilgisi Albayrak gazetesinin “Temsil” başlığıyla verdiği haberde şöyle duyurulur: “bu gece İbret Evi’nde Casus namındaki beş perdelik ibret gösterilecek... Bu ibret yarın öğleden sonra da tekrar edilecektir” (2012: 177; 336: [65]2). Bununla birlikte aynı haberde Casus adlı oyunun hemen ardından iki perdelik Anafor Mehmet adlı komedi bir oyunun da sahnelendiği bilgisi yer alır. Diğer bir oyun ise Maraş Vahşeti (Cinayetleri)’dir. İbret Evi’nin en çok sahnelenen oyunu olan Maraş Vahşeti yedi perde olup sahnelenmeden önce gazete haberiyle duyurusu yapılmıştır (Albayrak, 2012: 185; Albayrak, 336: [67]2).

Gazetenin bir hafta sonraki sayısında ise oyunla ilgili bir “Temâşa Tenkidi” yayımlanmıştır. “Maraş Cinayetleri” başlığıyla yayımlanan bu yazıda, oyunun çok etkili olduğundan bahsedilirken oyunun konusu hakkında da bilgi verilir. Oyun kısaca, Maraş’a yeni atanan bir Fransız General’in Ermeni bir tercüman tarafından yanlış yönlendirilerek ve “dolduruşa getirtilerek” şehirde çok büyük yıkımlar yaptığını ve kan akıttığını, nihayetinde ise ayaklanan Maraş halkının tüm zulümün ve hainliklerin hesabını sorarcasına Fransızları şehirden kovmasını anlatır (Albayrak, 2012: 193; Albayrak, 336: [694]2). Gazetenin aynı sayısında, “İzmir’de Yunan Fecâyii nâm piyes cuma günü öğleden sonra ve cuma gecesi İbret Yeri’nde temsil edilecektir” şeklinde bir başka oyunun sahneleneceği duyurusu da yapılır. Kazım Karabekir Günlükler’inde bu oyunun 8 Eylül 1919’da Sanayi Gürbüzleri İbret Yeri’nde sahnelendiği bilgisini verir (2009: 622). Dönemin diğer bir dikkat çeken oyunu ise Kanije’dir. Oyun kahraman bir Türk Paşası ile az sayıdaki “Türk yiğidi”nin “Avrupa’nın hain Ehl-i Salib ordularına” karşı küçük bir kaleyi koruma çabalarını anlatır. Oyunu iki gece üst üste başarıyla canlandıranlar ise “genç mümessiller”dir. Haziran 1920’de sahnelenen oyun büyük ilgi görürken (Albayrak, 2012: 295; Albayrak, 336: [95]2), İbret Evi’nde Silah Vermeyiz, Doktor Üfürük, Makina-Mikrop gibi oyunların da sahnelendiği bilgiler arasındadır (Karabekir, 2015: 28).

Bu arada döneme ilişkin tiyatro oyunları hakkında şu habere de yer verilmiştir. “Bir Müsamere” başlığıyla yayımlanan bir yazıda, kentte bulunan misafirler için “geçen hafta Sanayi Gürbüzler Bahçesi’nde” çeşitli “mektepler” tarafından “piyesler temsil edildiği”, “hazin ve müessir” bir içeriğe sahip olan oyunların yetenekli gençler tarafından oynadığı aktarılır. Oyunların Albayrak Mektebi’nin sahnelediği Mazlum Zeybek, Kolordu Mektepleri tarafından sahnelenen İngiliz Destanı ile gençler tarafından temsil edilen yedi perdelik Maraş Cinayetleri olduğunun bilgisinin verildiği yazıda her üç grubun da oldukça başarılı oldukları anlatılır (Albayrak, 2012: 351; Albayrak, 336: [109]1). Bir diğer haber ise Ağustos 1919’a aittir. “Öksüzlerin Düğünü” başlığıyla verilen haberde, öksüzler için bir sünnet düğünü yapıldığı, iki gün iki gece devam eden şenliklerde Ermenilerin yaptıkları faciaları gösteren bir oyun ile çeşitli komediler sahnelendiği belirtilir (Albayrak, 2012: 25; Albayrak, 335: [24]1).

Kronolojik bir düzen içerisinde ele alınacak tiyatro hareketlerinin bir diğer odağı Erzurum Muallimler Birliği adlı oluşumdur. 1924 yılında kurulan ve kentin sosyal-kültürel yaşamında etkin üretimlerde bulunan Erzurum Muallimler Birliği özellikle gençleri Cumhuriyet folklor/edebiyat yıl (year):2023, cilt (vol.): 29, sayı (no.): 115- Bünyamin Aydemir ISSN 1300-7491 e-ISSN 2791-6057 https://www.folkloredebiyat.org 715 ideolojisi doğrultusunda yetiştirmeyi amaçlayan eğitsel etkinliklerinin yanı sıra (Duman, 2000: 96), tiyatro oyunları da sahnelemiştir. Birlik, özellikle okullarda milli birliği pekiştirici; vatan ve millet kavramlarını özümsetici, eğitici, ahlak ve kültür değerlerini ön plana çıkaran oyunların yanı sıra bazı klasik eserlerin bir veya iki perdesinin canlandırılması etkinliklerinde de bulunmuştur (Okmak, 2009: 109).

Erzurum Türk Ocağı’nın Mart 1926’da kurulan Temsil Encümeni ise yine o dönemlerde etkin tiyatro oyunları sahneleyen oluşumlardan bir diğeridir. 25 Mart 1926’da önce bir konser, ardından da bir tiyatro oyunu düzenleyen Erzurum Türk Ocağı bu etkinlikle bir ilke de imza atmıştır. Etkinliğe Vali Zühtü Durukan ve ailesi ile 200’den fazla kadın erkek Erzurumlu katılmış, seyirciler Erzurum’da ilk kez kadınlı-erkekli karışık bir şekilde oturmuşlardır (Küçükuğurlu ve Okur, 2007: 38).



Kaynaklar:
Aslan, Y. (2019). Milli mücadele yıllarında Erzurum’da halkı bilinçlendirme ve bilgilendirme faaliyetlerinde önemli bir tiyatro: İbret Yeri. 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. C.3, 2563-2591.
Karabekir, K. (2015). Çocuk davamız (Z. Öktem, Haz.) Yapı Kredi.
Albayrak Gazetesi 1919-1921 - Tıpkıbasım ve Yeni Türk alfabesiyle. (2012). (Y. Aslan, Ed.). Atatürk Üniversitesi.
Küçükuğurlu, M. (2008). Erzurum belediyesi tarihi - Osmanlı’dan Cumhuriyet’e (1866-1930). Dergah.
Karabekir, K. (2009). Günlükler (1906-1948). C.1 (Y.Demirel, Haz.) Yapı Kredi.

Bünyamin AYDEMİR